Çalkara Vadisi ve Şelalesi:
Kısa ama zorlu bir yürüyüştü. 3 hafta önce bu yolun keşfini yapmak için yürümüştük. O zaman da yorulmuştuk, bugün de yorulduk. Yaklaşık 9 km’lik bir parkur ama toplamda 750 m’ye yakın bir rakım kaybediyor 300 m’ye yakın da rakım alıyorsunuz. Genel itibari ile tatlı bir rakım kaybetme var. Ama iki bölgede çok sert kaybettiğiniz rakım bir de arazinin çarşak yapısı ve gevşek zemini ile birleşip hemen arkasından dik bir yamaçtan yukarıya doğru tırmanış olunca ne kadar yorulduğunuzu akşam eve gidince anlıyorsunuz.
Doğa yürüyüşlerine meraklı veya doğa yürüyüşü yapanların sıklıkla karşılaştığı bir terim olan çarşak “Döküntü kayaların, taşların ve çakılların meydana getirdiği değişik boydaki taş yığınlarına” verilen isimdir. Böyle bir arazide yürümek gerçekten de zordur. Üstüne üstelik eğimi de fazla ise, bugün bizde de olduğu gibi, kaya kaya ve istemeden de olsa düşe kalka, hatta bazen de kendi isteğiniz ile otura otura inersiniz aşağıya. Hadi bir şekilde indiniz benzer bir yapıda yukarı çıkmak iki ileri bir geriye gitmeye benzer. Attığınız her adımda geriye doğru kayarsınız. Diğer adımınızı atarken arkada kalan ayağınıza binen yük sizi biraz daha aşağıya doğru kaydırır. Böyle böyle yukarıya vardığınızda toprağı öpesiniz gelir. Bu hafta bizimle yürüyen doğaseverlerimiz çarşak zeminde aşağıya inmenin zorluğunu ve tedirginliğini yaşadılar. Benzer zeminden yukarıya çıkmaları ve acaba bu çıkış biter mi sorusunun cevabını bulmaları gerekti.
Rotamız Çalkara Köyünden başladı. Kirazlı Derenin oluşturduğu Sulubağlar Kanyonu girişinden devam ederek halkın Döküntü diye tabir ettiği bölgeye geldik. Yukarıda bahsettiğim çarşak zemin de bu bölgede. Buradan zorlu bir iniş sonrası Sulubağlar Kanyonu çıkışında bulunan tahta köprüden geçmeyi müteakip sert bir tırmanışla yolumuza devam ettik.
Yolumuzun sonunda ise Çalkara veya İnhisar Şelalesi adı ile anılan, yolunun zorlu olması sebebi ile nispeten bakir kalmış muhteşem bir güzelliğe sahip şelalenin altında çayımızı içip yemeğimizi yedik. Nispeten bakir kalmış dedim çünkü burası bile maalesef insanoğlu tarafından atılmış poşet, cam ve teneke şişeler başta olmak üzere artıklar ile kirletilmiş durumda.
Çalkara Şelalesi her türlü meyve ağacının bulunduğu bir vadi tabanında bulunuyor. Yoldan görünmesi zor, ancak dibine inildiğinde görülebiliyor. Bu nedenle de şelaleyi bulmak pek kolay değil. Bölgede daha küçük 3-4 şelale daha var. Ayrıca çok sayıda mağara da bulunuyor. Çalkara-İnhisar arasında bulunan şelalenin yakınına kadar toprak yol var. Fakat yol ile şelale arasındaki yükseklik farkı ise 90 metre civarında. Şelale 8-10 metre yükseklikten akıyor, yakınında ise hiçbir tesis bulunmuyor. Bu doğa harikasını görmek isteyenler büyük zorluklar çekerek buraya ulaşabiliyor.