Röportaj: Gülseren Şenyüzlü
Hem güzel, hem akıllı, hem çalışkan, hem de benim dostum, arkadaşım, kardeşim, kızım…
Hayata karşı dimdik durmayı başarmış,
kendi gücüyle ayakta duran,
enerjisi hiç tükenmeyen ,
hayata keyifle bakan,
örnek alınacak bir kadın. Av. Arb. Yasemin Arıkan Çoruk
Ben O’na Mankenim diye hitap ediyorum; çünkü hayran olunacak kadar güzel bir kadın…
Kendini nasıl tanıtırsın dedim… Ve sözü Yasemin’e bıraktım.
Kendi ofisimde avukatlık ve arabuluculuk yapıyorum.
Pek çok sivil toplum kuruluşuna aktif görev almakla birlikte aynı zamanda siyasetçiyim ve siyasi köşe yazarlığı da yapıyorum.
Tüm bunların yanında evliyim bir yandan evim ve eşimle ilgilenirken diğer yandan da iki köpek ve 15 kedi annesiyim.
İşimi seviyorum, işimin en güzel yanı da kendimi sürekli güncel tutmak zorunda oluşum.
Bu nedenle sürekli okurum, hatta elime ne geçerse diyebilirim.
Bu iş yoğunluğu ile okumaya zaman ayırmak gerçekten zor, diyebilirsiniz; ancak insan isteyince her şeye zaman buluyor.
Gün içinde boşluk buldukça zamanımı hayvanlarımla geçirmek istiyorum.
Okumak için genelde geç saatleri tercih ediyorum.
Her güne günümü, hatta saatlerimi programlayarak başlamak zorundayım.
Önceliğimi yapmak zorunda olduğum işlerime, kalan zamanımı da hobilerime ayırıyorum. Böylelikle günümü daha verimli kullanabiliyorum.
Pek çok sivil toplum kuruluşunda gönüllü çalışıyorsunuz, bunca işinizin arasında…
Sivil toplum kuruluşları bende ayrı bir öneme sahiptir çünkü gönüllülük esastır. Görevinde ve alanında uzman kişilerle aynı portal içinde buluşma fırsatı bulduğumuz gibi bir güç oluşturarak topluma faydalı işler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.
ESGİAD, TÜTAP, Türk Kadınlar Birliği, Sevil Anne Hayvan Koruma Derneği gibi STK’larda aktif görevlerim eş zamanlı olarak devam etmektedir.
Kiminin iş kurma fikrinde destek olurken, sokaktaki canlara birlikte yardım eli uzatılmasına vesile olmak ayrı bir gurur benim için. Manevi olarak verdiği huzur muazzam…
Manevi tatmin duygusunun yanında gönüllü çalışma kişilere bilgi, deneyim, enerji, hoşgörü, paylaşımcılık, profesyonel yaklaşım, sorumluluk üstlenme gibi nitelikler de kazandırır. Bana ne çok tecrübe kazandırdığını anlatamam. Ayrıca kişilerin kazanç beklentisi olmadan canla başla çalıştığını görmek de beni çok mutlu ediyor.
Çeşitli STK’ları tercih etmemin temel nedeni aslında daha çok alanda yetkinliğimi arttırmak ve tecrübelerimi paylaşmaktır. Yeni insanları tanımaktan dolayı duyduğum sevinci de ayrıca belirtmek isterim.
Gönüllü çalışmak ayrıca yoğun bir motivasyon gerektirir. Etrafınızda toplum yararına bir şey üretmek için yüksek motivasyonlu onlarca insanın olduğunu düşünün. Sizce başaramayacağınız bir iş; çözemeyeceğiniz bir problem olabilir mi? Hem bireye hem topluma katkılarından dolayı çevremizdeki kişileri gönüllü çalışmaya yönlendirmek temel amacımız olmalı, diye düşünüyorum.
Bir koltukta iki karpuz diye bir söz var; ama size uyarlamak için bir koltukta kaç karpuz demeli?
Bunca iş arasında bir de eviniz var zaman ayırmanız gereken…
Bunca iş arasında ev işlerine nasıl vakit bulduğum konusuna gelirsek; eşimin desteği olmasaydı, bunca işin altından kalkamazdım.
Eşimin de en az benim kadar yoğun bir iş hayatı var. Birlikte erken saatlerde kalkıp geç saatlere kadar çalışıyoruz. Birbirimize her koşulda zaman ayırıyoruz vakit ayırmayı hiç ihmal etmiyoruz. İşin güzel yanı eşimle pek çok zevkimiz ortak. Hayvanlarımızla birlikte uzun doğa yürüyüşleri yapıyoruz. Doğaya çıktığımızda birlikte fotoğraf çekmek, birlikte (özellikle hafta sonlarında) yemek pişirmek bizi çok mutlu ediyor.
Köpeklerimizi ve kedilerimizi sahiplenmeden önce bunlara seyahatleri de ekleyebilirdik. Ancak yavrularımız geldiğinden beri açıkçası pek seyahat edemiyoruz. Sorumluluklarımız arttı. Birlikte hayvanlarımızı beslemek, onlarla hep birlikte vakit geçirmek, oyunlar oynayıp negatif enerjimizi atmak gerçekten muazzam. Ayrıca köpeklerimiz için maintrailing eğitimi aldırıyoruz ve sahada hocamızla yapılan eğitimlere de birlikte katılıyoruz. Umarım köpeklerimde anneleri gibi başka insanların yararına çalışırlar.
Gerçekten bunu çok istiyorum.
Ev işleri için ise iş bölümümüz vardır. Birlikte evde yemek pişirmek de hobilerimiz arasında… Ben yemek yapmaktan pek hoşlanmazken, eşim hem gurmedir hem de nefis yemekler pişirir. Yemek yapmayı eşimden öğrendiğimi belirtmek isterim. Dışarda yemek yemeyi ikimizde tercih etmeyiz. Yemek yaparken şef olan eşimdir; ben genellikle eşime yamaklık yaparım.
Güneşli günlerde mangal yakmaya niyetlenirsek mangalı ben yakarım, eşim ise yiyecekleri pişirir. Ateş yakmayı ayrıca seviyorum, bu sebeple şömine yakma, mangal yakma gibi işler bana aittir.
Evinizi çok sevdiğinizi sık sık belirtiyorsunuz…
Gün içinde vaktimin çoğunu dışarıda geçirdiğimden, mi evcil ruhlu oluşumdan mı bilmem iş dışında kalan vaktimin çoğunu evde geçirmeyi tercih ediyorum.
Evin uğuruna inanırım ve kendimi evimde huzurlu hissederim. Evimiz genellikle minimalist yapıda döşeli.
Kafamın içinde sürekli dolanan fikirlerin karmaşıklığından olacak ki amacı olmayan hiçbir eşyayı evimde bulundurmak istemiyorum. Hayatım ve hayallerimle ilgili pek çok önemli kararı evimde almışımdır. Evime iş getirdiğim de çoktur, özellikle yazarlık da yaptığımdan hiç işim yok dediğim gün bile yazmam ve okumam gereken onlarca şey vardır.
Evim benim ilham kaynağım. Bunca yoğunluğun arasında birçok işi aynı anda yapmaya çalıştığımdan evde hem çalışmalarımı yürütürken hem de ailemle vakit geçirebiliyorum.Bu da beni çok mutlu ediyor.
Okurlara son olarak ne söylemek istersin…
Size kendinizi iyi hissettiren insanları yanınızdan ayırmayın.
Bu bir nesne, yer ya da hayvanınız da olabilir. Onların sıcaklığı ile ruhunuzu ısıtın ve hedeflerinize odaklanın.
Zamanım yok umutsuzluğunu bir kenara atın ve sevdiğiniz işi yapın. Göreceksiniz hayallerinize kısa sürede ulaşacaksınız. Bir de bunların arasına gönüllü çalışmayı da ekleyin. Unutmayın ki önce vermeyi bilmeniz gerekmektedir. Sevgi verin, pozitif enerji verin, güven verin, emek verin hep verin. Göreceksiniz ki bir süre sonra tüm istedikleriniz bir bir kapınızı çalacak.